Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Tarih: 2018-03-13 10:50:37 Kategori: Teknoloji ve Tasarım
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Defter Ve Belgelerin Saklanması Nedir
1. Defter Ve Belgelerin Saklanması
Beyan esasına dayanan vergi sistemimizde mükellefleri doğru beyanda bulunmaya zorlayan idari mekanizma vergi denetimidir. Mükelleflerin bir gün denetlenebileceklerini düşünmeleri, yasalara uygun davranma eğilimlerini artırır. Vergi denetimi, vergiye tabi faaliyetle ilgili işlemlerin tamamlanması ve elde edilen gelirin ilgilisince beyan edilmesinden sonra vergi idaresince ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak üzere yapılır. Defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili olanlara herhangi bir mücbir sebep hali olmaksızın ibraz edilmemesinin müeyyideleri Vergi Kanunlarımızda açıklanmıştır. Buna göre VUK.’nun mükerrer 355’inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecek, 30/3’üncü maddesi uyarınca Gelir (Kurumlar) vergisi ve KDV matrahlarının re’sen takdiri yapılacak, KDV. Kanununun 29’uncu ve 34’üncü maddeleri uyarınca indirim konusu yapılan KDV.’leri reddedilecek ve yine Vergi Usul Kanunu 359/a-2 maddesi gereğince ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır. Görüldüğü üzere defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinin ağır sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle mükelleflerin defter ve belgelerini iyi muhafaza etmeleri, istendiğinde incelemeye ibraz etmesi, ağır sonuçlarla karşılaşmaması için zorunluluktur. Ancak mükelleflerden sonsuza kadar yasal defter ve belgelerini muhafaza etmesi de istenemeyecektir. Vergi kanunlarımızda defter ve belgeleri saklama süresi belli bir yıl ile sınırlandırılmıştır. Bu sürenin sonunda artık mükelleflerden incelenmek üzere defter ve belgeleri istenemeyecektir.2. MÜKELLEFLERİN YASAL DEFTER VE BELGELERİNİ SAKLAMA SÜRESİ
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 253’üncü maddesinde, “Bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlıyarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır. Anılan madde hükmüne göre, Vergi Usul Kanununun 172’nci maddesinde açıklanan defter tutmak mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişiler tuttukları yasal defterleri, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmek zorundadırlar. Özel hesap dönemine tabi mükelleflerin defter ve belgeleri muhafaza süreleri, özel hesap döneminin sona erdiği takvim yılını izleyen yıldan itibaren beş yıldır. Türk Ticaret Kanununa göre defterlerin muhafaza süresi 10 yıl iken bu süre Vergi Usul Kanununda 5 yıl olarak öngörülmüştür. Türk Ticaret Kanunu’nun “Saklama Müddeti” başlıklı 68. maddesine göre mükellefler kullandıkları defter ve belgeleri on yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar. Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanununda muhafaza sürelerinin başlangıcı farklı kriterlere bağlanmıştır. Türk Ticaret Kanununda kağıt ve belgelerin kayıt tarihlerinden itibaren 10 yıl zamanaşımı süresi öngörülmüşken vergi mevzuatımızda ise ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlayarak beş yıldır. Vergi Usul Kanunumuzda düzenlenmiş olan beş yıllık defter ve belgeleri saklama süresi ile zamanaşımı süresi uyumlu haldedir. Zamanaşımı ile ilgili düzenleme Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde yapılmış olup, mükellefin bu konuda müracaatı olmaksızın hüküm ifade eder. Zamanaşımı kanunla belirlenmiş süre içinde alacaklının alacağını istememesi ya da alacağını tahsil etmek için borçluyu dava etmemesi nedeniyle alacak hakkının ve dava açma hakkının ortadan kalkması şeklinde tanımlanmaktadır. Zamanaşımı, kanunda belirlenmiş bir sürenin geçmesi ile bir hakkın kazanılması ya da kaybedilmesi şeklinde de tanımlanabilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde ise zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir. İlgili madde ‘Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.’ şeklindedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 138. maddesinde vergi incelemelerinin ne zaman yapılabileceği açıklanmıştır. İlgili maddede Vergi Usul Kanununun 114. maddesine atıf yapılarak vergi incelemesinin tarh zamanaşımı süresi (beş yıllık süre) içinde yapılabileceği açıklanmıştır. Vergi Usul Kanununun 138. maddesine göre, vergi incelemesi neticesi alınmamış hesap dönemi dahil olmak üzere tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilecektir. Maddeden çıkarılacak anlam doğrudan bahsedilmiş olmasa da tarh zamanaşımı süresi dışında vergi incelemesinin yapılamayacağıdır. Buna göre Vergi Usul Kanunumuzda beş yıl olan zamanaşımı süresi, defter ve belge saklama süresi ile defter ve belgelerin incelenebileceği süre konusunda tam bir uyum sağlanmıştırTarih: 2018-03-13 10:50:37 Kategori: Teknoloji ve Tasarım
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx